Güncel Haberler

CHP İl Başkanı Özgür Çelik, Polonez işçilerini ziyaret etti: Uzun samandan kısa pipet hakkını alana kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz – Son Dakika Ekonomi->Çalışma Hayatı, Siyaset Haberleri

Sendika üyesi oldukları için işten atılan 146 Polonyalı işçi 70 gündür fabrika önünde protesto gösterisi yapıyor. Zaman zaman polis müdahalesine maruz kalan ve gözaltına alınan işçiler, mücadelelerini sürdürüyor. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel, 39 bölge belediye başkanı ile birlikte, 70. Direniş Günü’nde işçilerin mücadelesini desteklemek için Çatalca’ya gitti. İşçiler, CHP’lileri karşılayarak “Hak, Hukuk, Adalet” sloganı attı.

Burada bir konuşma yapmak, İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi il başkanı Özgür Çelik, “Belediye Başkanımızla Çatalca’dayız, Kadın ve Gençlik Şubesi Başkanları, Parti Üyeleri ve Konsey Üyeleri. Polonez işçilerinin haklı mücadelesi.”

“CHP İŞÇİLERİN YANINDA MÜCADELEYE DEVAM EDECEK”

“Polonyalı işçilerin adil mücadelesini yürekten selamlıyoruz,” dedi Çelik, şair Hasan Hüsenin Korkmazgil’in çizgilerini hatırlayarak “Kısa çöp kesinlikle uzun çöplerden ödenecek” ve ekledi: “Birlikte savaşmaya devam edeceğiz. Kısa çöpler hakkını alamayacak.” uzun çöplerden. Halk Cumhuriyetçi Partisi işçilerle birlikte savaşacak. Bugün burada Çatalca’da Polonez işçilerinin yanında olmaktan, tüm yoldaşlarımızla birlikte bu mücadelede yanınızda olmaktan onur ve mutluluk duyuyoruz.”

Polonyalı işçilerin yaşadığı sürece atıfta bulunan Çelik, sendikalaşmanın önemine dikkat çekerek konuşmasına devam etti:

“Sendikalaşma işçi ve emekçilerin iş güvenliğini sağlayacak”

“Bunu hatırlayalım. Polonez işçileri yetmiş gün boyunca burada protesto ediyorlar. Ne oldu? 146 Polonez işçisi sendika üyesi oldukları için kovuldu. Ayrıca, Kod 46 gibi aşağılayıcı bir uygulamayla kovuldular. Bu yetmiş gün boyunca, bu yetmiş gün boyunca, Düzenli bir şekilde müdahale etti. Sendikal hakları için, onurlu bir yaşam hakları için, insana yakışır çalışma koşulları için, neden sendikalı oldular çünkü sendikalaşmanın işçinin çalışma koşullarını iyileştireceğini biliyorlar. Çünkü sendikalaşma emekçilerin ve emekçilerin iş güvenliğini garanti altına alacaktır. Sendikalaşma haksız işten çıkarmaların önüne geçecektir. Bunun sağlık standartlarını yükselteceğini biliyorlar. Sendikalaşmanın, toplu pazarlık gücüyle üretilen değerin adil ve eşitlikçi paylaşımının önünü açacağını biliyorlar. Bunu bilerek yetmiş gün önce yüz kırk altı Polonyalı işçiyi işten çıkardılar.”

İşçi çıkarmanın anayasal bir suç olduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye’nin kimsenin köle pazarı olmadığını vurguladı ve şöyle konuştu: “Bu eylemi yaparak aslında anayasal bir suç işlediler. Çünkü sendikalaşmanın anayasal bir hak olduğunu görüyoruz. Türkiye’de son yıllarda birçok kez ayaklar altına alındı.” Ancak sendikalaşma anayasal bir haktır. Bu işverenler işçilerin anayasal haklarını reddetme cesaretini nereden buluyor? Elbette bu gücü mevcut iktidardan alıyorlar. Mevcut siyasi iktidardan, mevcut hükümetten alıyorlar. Türkiye işçiye, işçiye, emekliye, yoksula borçlu değildir, bu hükümet de burada çalışan kardeşlerimizi ezmek için yabancı sermayeyle işçilerine baskı yapan bu hükümete borçlu değildir. Türkiye’nin buna mecbur olmadığı belirtiliyor. Türkiye kimsenin köle pazarı değildir. Herkes için eşit, adil ve özgür bir gelecek mümkün. Ve bunu hep birlikte başaracağız dedi.

“SINIRLAR BU ŞEKİLDE KORUNMAZ”

Buradan yetkililere seslenmek istiyorum. Polonyalı işçilere yönelik bu ablukayı kaldırın. Bu vizyon İstanbul’a yakışmıyor. Bu vizyon Çatalca’ya yakışmıyor. Bu vizyon Türkiye’ye yakışmıyor. “Bu abluka gerçek bir abluka değil” diyen Çelik, şöyle devam etti: “Bakın Türkiye’nin sınırları böyle korunmuyor. Türkiye göçmen kampına dönüştü. Türkiye sınırlarında bu ablukanın kalkması lazım. Üretilen değeri bir an önce paylaşmanın yolu müzakereden geçiyor. Buradan işverenlere çağrıda bulunuyoruz, “Burada müzakere yapılması lazım” dedi.

”BU TALEPLER TÜRKİYE’NİN İSTEĞİDİR”

Polonyalı işçilerin buradaki mücadelesinin eşit paylaşım mücadelesi olduğunu belirten Çelik, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

“İnsanca bir yaşam isteyen işçiler işlerini geri almalı. Geri alınan işçilerin sendikal hakları korunmalı. İşçilerin çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Bu talepler sadece Polonyalı işçilerin talepleri değildir. Bu talepler sadece sendikaların talepleri değildir. Bunlar, tüm Türkiye’nin talepleridir. Bu duygu ve düşüncelerle. Bugün de yarın da Polonyalı işçilerin haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu vurguluyorum: “Çöpten hakkımızı alana kadar hep birlikteyiz. Her zaman yan yana olacağız ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu